Sosyal medya hesapları üzerinden yapılan anket tüketicilerin 'Efsane Cuma' günlerinde alışveriş yapmayı düşünmediğini ortaya koydu. Üç farklı mecrada yapılan ankete göre katılımcıların yaklaşık yüzde 86'sı bu kampanya günlerinde alışverişe sıcak bakmadığını belirtti.
Efsane Cuma kampanyası dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye'de de devam ederken tüketiciler kampanyaya sıcak yaklaşmadığını açıkladı.
TCMB'nin yayımladığı Kasım 2020 Finansal İstikrar Raporu'nda "Fiyat istikrarı, finansal istikrar için vazgeçilmez bir unsur, bir ön koşul olarak görülmektedir." dendi
Koronavirüs salgınına karşı önlemlerin açıklandığı ilk haftada kartlı harcamalarda gerileme kaydedildi. En sert düşüşün yaşandığı tüketim grupları giyim ve elektronik oldu.
Kovid-19 görülen ülke ve bölgelerdeki vakalara ilişkin güncel verilerin derlendiği "Worldometer" internet sitesine göre, dünya genelinde yeni tip koronavirüs salgınında tespit edilen toplam vaka sayısı 61 milyon 309 bini aştı, virüs nedeniyle 1 milyon 437 bin 845 kişi hayatını kaybetti
AstraZeneca ve Oxford Üniversitesinin yürüttüğü ve geniş kitlelere ulaşması beklenen aşıda daha fazla küresel deney
yapılması planlanıyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) resmi rezerv varlıkları, ekimde bir önceki aya göre yüzde 6,1 artarak 84,5 milyar dolar oldu.
TCMB tarafından, Ekim 2020 dönemine ilişkin "Uluslararası Rezervler ve Döviz Likiditesi Gelişmeleri" verileri yayımlandı.
Önlemler kapsamında Ambarlı Sahili'nde Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'ne ait tam donanımlı ambulans tekne bekletiliyor.
Önlemler kapsamında Ambarlı Sahili'nde Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'ne ait tam donanımlı ambulans tekne bekletiliyor.
Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Can EROK-Buğra BENLİOĞLU/ İSTANBUL, (DHA)
Ambarlı Limanı'nda yurtdışından gelen gemilere yönelik sağlık ekipleri tarafından önlemler alındı. Ambarlı Sahili'nde Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'ne ait tam donanımlı ambulans tekne bekletiliyor. Önlemler hakkında açıklama yapan Hudut ve Sahil Sağlık Denetleme ekibinde yer alan doktor Murat Serdar Karadeniz, "Kimyasal, biyolojik, radyoaktif bütün tehlikelere karşı önlemlerimizi alıyoruz. Gerekli donanıma sahibiz" dedi.
Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs sebebiyle Sağlık Bakanlığı tarafından önlemler artırıldı. Hudut ve Sahil Sağlık Genel Müdürlüğü ekipleri de, Beylikdüzü'nde bulunan Ambarlı Limanı'nda yurtdışından gelen gemilere yönelik risk analizi yapıldı. Önlemler kapsamında Ambarlı Sahili'nde Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü'ne ait tam donanımlı ambulans tekne bekletiliyor.
Hudut ve Sahil Sağlık Denetleme ekibinde yer alan doktor Murat Serdar Karadeniz çalışmalar hakkında bilgi verdi. Karadeniz, "Türkiye çapında 33 Sahil Sağlık Denetleme Merkezimizin, halk sağlığını tehdit eden bu tür durumlar için belirli bir prosedürü var. Bize gelen gemilerin çoğu kuru yük ve konteyner gemilerdir. Bu gemiler yaklaşmadan 24 saat önce bize sağlık bildiriminde bulunurlar. Bu bildirimde son 10 liman ve tayfa listesi de yer alır. Halk sağlığını tehdit edecek bir durum varsa bu gemilere pratika verilmez. Pratika dediğimiz, geminin sağlık yönünden herhangi bir sıkıntısının olmadığı, yanaşabileceği, yük alabileceği, indirebileceği izindir. Eğer şüpheli bir durum varsa, gemi açıkta muayene edilir. Bu gemide bir sağlık sorunu varsa demirli alan karantina altına alınır" dedi.
Karadeniz, şöyle devam etti:
"Olası bir virüs şüphesi durumunda 112 ile koordineli olarak çalışıyoruz. Bulaşıcı hastalıklarda kullandığımız negatif basınçlı sedyelerimizle gemideki hastalar tahliye edilir. Sağlık bakanlığı tarafından belirlenen referans hastanelere sevk edilir. Kimyasal, biyolojik, radyoaktif bütün tehlikelere karşı önlemlerimizi alıyoruz. Gerekli donanıma sahibiz"
Japonya merkezli teknoloji şirketi Sony, koronavirüs nedeniyle İngiltere'nin başkenti Londra'daki ofisini bir hafta kapatma kararı aldı.
Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve üç binden fazla kişinin ölümüne neden olan koronavirüs için şirketler önlem almaya devam ediyor. İngiliz Daily Mail gazetesinin haberine göre; Sony, Londra ofisindeki çalışanlarına gönderdiği elektronik postada, bir hafta boyunca evden çalışmalarını talep etti.
GOOGLE VE TWİTTER DA ÖNLEM ALMIŞTI
ABD şirketi Google da Koronavirus riski nedeni ile iş gezilerini durdurma kararı aldı. Bazı ofislerini de kapalı tutuyor. Geçtiğimiz günlerde Twitter 5 bin çalışanının evden çalışmaları talimatını vermişti.
'VİRÜS ENDİŞESİ VARSA İŞE GELMEYİN'
Kripto para şirketi Coinbase ise virüs taşıdığından endişe eden çalışanlarının ofise gelmek zorunda olmadıklarını ve evde kalabileceğini duyurmuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, "Çağımızın gerektirdiği ihtiyaçlara cevap verebilmek adına elektrikli şarj istasyonlarının ortak bir portaldan yönetimi için navigasyon uygulamasını hayata geçireceğiz." dedi
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kısa bir süre önce Ulusal Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı'nı açıkladıklarını anımsattı.
Bu eylem planı ile şehirler için yeni dönemin başladığını ifade eden Kurum, akıllı şehir uygulamalarıyla bölgesel ve ulusal ölçekte tüm illerin birbirine entegre olduğu yeni bir sistemin hayata geçirildiğini söyledi.
Kurum, yapılacak bu çalışmalarla sadece şehirlerin kendi aralarında değil, aynı zamanda o şehirde bulunan tüm sistemlerin, mekanların, eşyaların ve hatta otomobillerin entegrasyonunu da sağlayacaklarını anlattı.
Akıllı otomobilin tüm mekanlara entegrasyonunu sağlamak için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, ilgili kurum ve kuruluşlarla toplantı yaparak çalışmaları başlattıklarını aktaran Kurum, şöyle konuştu:
"Çağımızın gerektirdiği ihtiyaçlara cevap verebilmek adına elektrikli şarj istasyonlarının ortak bir portaldan yönetimi için navigasyon uygulamasını hayata geçireceğiz. Navigasyon uygulamasında Türkiye'nin her yerine ulaşabileceğiniz elektrikli şarj istasyonlarını, vatandaşlarımızın ihtiyaç duyduğu sağlık merkezleri gibi birimleri de görebileceksiniz."
Elektrikli şarj istasyonları zorunlu olacak
Otopark Yönetmeliği çerçevesinde elektrikli şarj istasyonlarının şu an zaten mevcut olduğuna dikkati çeken Kurum, şunları kaydetti:
"Yönetmelik çerçevesinde AVM otoparklarında, genel otoparklarda şarj ünitesini zorunlu hale getirdik. AVM'deki araç sayısına göre, otoparktaki adet sayısına göre de bu süreci yürütüyoruz. Bu imkanı navigasyon uygulamasıyla da birleştirdiğimizde akıllı otomobilimiz, Edirne'den girerek ülkemizin her noktasına hareket edebilecek. Belli sayıdaki otoparklarda bu uygulamayı (elektrikli otomobil için şarj ünitesi) yapmak durumundayız. Bunu zorunlu hale getirecek yönetmeliğimizi inşallah yeniden hazırlayıp yayınlayacağız. Şu anki yönetmelik zaten bunu zorunlu kılıyor. Bu uygulamayı yapmak durumundayız. Sayıyı belki azaltırız, çoğaltırız, ona bakarız ama elektrikli şarj istasyonları zorunlu olacak."
Bakan Kurum, belediyelere, valiliklere ihtiyaca göre yerli otomobil için otopark alanlarının artırılması konusunda karar alabilme yetkisi verdiklerini de belirtti.
Van'da kaçak sigara ticareti yapan şahıslara yönelik düzenlenen operasyonda 3 şüpheli gözaltına alındı.
Van Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, "Van Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde "5607 SKM" suçundan yürütülmekte olan soruşturma dosyası kapsamında; Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, 08 Ağustos 2019 - 08 Ocak 2020 tarihleri arasında 8 ayrı yakalamada toplam 59 bin 427 paket üzerinde TAPDK bandrolü bulunmayan kaçak sigara ele geçirilmişti. 8 ayrı yakalama olaylarına iştirak ettikleri tespit edilen 6 şüphelinin yakalanmasına yönelik olarak; KOM Şube Müdürlüğü ekipleri, 4 Mart 2020 günü 6 şüpheliye yönelik yapılan eşzamanlı operasyonda; 3 şüpheli yakalanarak gözaltına alınırken, 2 şüpheli Ceza İnfaz Kurumlarında tutuklu olup, 1 şüphelinin ise yakalama çalışmaları devam etmektedir. Gözaltına alınan şüphelilerin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından adli makamlara sevk edileceklerdir" denildi.
DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil "Libya'da başta müteahhitlik olmak üzere tüm sektörlerde 120 milyar dolarlık yatırım hacmi var. Türk yatırımcılarımızın bunu değerlendirmesini çok istiyoruz. Libya'dan da bu yönde çağrı var" dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murtaza Karanfil, AA muhabirine iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere dair yaptığı açıklamada, Libya'ya ihracatın 2012'de 2 milyar doları aşarak zirveyi gördüğünü, daha sonra bu ülkede yaşanan sıkıntılar nedeniyle rakamın gerilediğini söyledi.
İhracatın 2017 yılıyla birlikte tekrar artışa geçtiğini ve 2019'da önceki seneye göre yüzde 29'luk artışla 1,9 milyar seviyesine ulaştığını dile getiren Karanfil, "İki ülke arasında imzalanan anlaşmalar ve dostane ilişkiler sayesinde 2020'yi çok daha umut verici bir sene olarak görüyoruz. Bu sene Libya'ya ihracatın yüzde 50'lik artışla 3 milyar dolara yaklaşmasını bekliyoruz." diye konuştu.
Karanfil, 41 yılın ardından yeniden yapılanma sürecine giren Libya'nın Türkiye'ye 3 günlük deniz mesafesinde bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:.
"Bugün inşa sürecinde olan Libya'ya mücevherci eşyası, mobilya, tavuk eti, halı, demir çelikten yarı mamul, hijyenik havlu, bebek bezi, bitkisel sabit yağ, plastik profil, plastik ambalaj malzemeleri, ilaç, hazır giyim, ayçiçek yağı, bisküvi ve gofret gibi çok çeşitli ürün grupları satıyoruz. Libya'da bütün sektörler için önemli fırsatlar bulunuyor. Müteahhitlik tarafında da aynı durum söz konusu. Yeniden yapılanma sürecinde konutlar, kamu binaları, yollar yeniden yapılacak."
"MÜTEAHHİTLİK SEKTÖRÜNDE ÇOK DAHA İYİ NOKTALARA GELEBİLİRİZ"
Karanfil, Türk müteahhitlerin ilk yurt dışı projelerini üstlendiği ve en çok iş yaptığı Libya'da yaşanan sıkıntılar nedeniyle 19 milyar dolar tutarında projelerinin yarım kaldığını ifade ederek, halihazırda hak ediş, teminat, makine-ekipman ve diğer zararlar gibi nedenlerle toplamda 4 milyar dolarlık alacaklarının bulunduğunu anlattı.
Bu alacakların çözüme kavuşturulması, müteahhitlikte yeni projelerin üstlenilmesi ve yol haritasının belirlenmesi için DEİK Türkiye-Libya İş Konseyi öncülüğünde iki ülkeden bakanlık düzeyinde katılımla toplantılar gerçekleştirildiğini dile getiren Karanfil, "İki ülke arasında imzalanacak bir mutabakatla önümüzdeki süreçte müteahhitlik tarafındaki ticari sorunlarda çözüm noktasında ciddi bir yol kat edilmesini bekliyoruz. Mutabakatın kısa sürede imzalanmasını umuyoruz. Eski alacak-verecek konuları çözüme kavuşur kavuşmaz Libya ile kaldığımız yerden işleri devralıp çok daha iyi noktalara taşıyacağımıza inanıyoruz." dedi.
Karanfil, Libya'da başta müteahhitlik olmak üzere tüm sektörlerde 120 milyar dolarlık yatırım hacminin bulunduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:
"Türk yatırımcılarımızın bunu değerlendirmesini çok istiyoruz. Libya'dan da bu yönde çağrı var. Geçmişte olduğu gibi müteahhitlik sektöründe ciddi projeler üstlenebiliriz. İki ülke arasında oluşacak bir konsorsiyum ile Libya'da TOKİ ve KİPTAŞ benzeri birimler kurulup Libya'nın konut ihtiyacı karşılayabiliriz. Bu konuda üzerimize düşen her türlü göreve hazırız. Bu konuda öncelik gösterebiliriz. Bu konunun son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü devlet ya da özel sektör müteahhitlik faaliyetlerinin Türkiye'nin Libya'ya olan ihracatına çarpan etkisi çok fazla olacaktır. İnşaat demek, demir, çimento, dekorasyon, mobilya, halı elektrik malzemesi demek. Yüzlerce alt sektörü etkiliyor. Libya'ya yaptığımız ihracatta tüm bu sektörlerde önemli artış sağlanacaktır."
LİBYALI İŞ ADAMLARININ TÜRKİYE'DEN YATIRIMCI İSTEDİKLERİ ALANLAR
Murtaza Karanfil, Libyalı iş adamlarının Türk yatırımcıları Libya'nın yatırım cazibesinin göstermek ve iş hacmini üst seviyelere taşımak için ülkelerine davet ettiğini belirterek, Libya Musrata Free Zone Bölge İdaresi ile Musrata Ticaret Odası'ndan önemli bir davet aldıklarını söyledi.
Davette ilk etapta ağırlanmak istenilen sektörlerin de açıkça belirtildiğini dile getiren Karanfil, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Alüminyum enstitüsü, çay dolumu ve ambalaj, ev aletleri montajı, gıda enstitüsü, giyim ve ayakkabı, ilaç, jeneratör montajı, lastik geri dönüşümü, liman işletmeciliği, metal ürünler, mobilya enstitüsü, monitör ve bilgisayar montajı, otomatik yağ arıtma, pirinç ambalaj ve paketleme, tıbbi serum alanında faaliyet gösteren markaların yanı sıra gıda tarafında üretim yapan yapılara da yoğun bir talep bulunuyor. Süt ve süt üreticileri, şeker üreticileri, un üreticileri, yemeklik yağ üreticileri, bisküvi üreticileri, makarna üreticileri, domates üreticileri, meyve suyu ve içecek üreticileri gıda tarafında öncelik gösterilen alanları oluşturuyor. Libya'nın jeopolitik konumu göz önüne alındığında yine aynı şekilde Afrika ile imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasının avantajları da değerlendirildiğinde ortada çok açık ve net bir gerçek duruyor."
Karanfil, Libya'nın konumu, Afrika ülkeleri ile imzaladığı ekonomik anlaşmalar sayesinde Türkiye'nin Afrika'ya açılan kapısı olabileceğini söyledi.
"LİBYA'YA HER ŞEYİ İHRAÇ EDEBİLİRİZ"
Murtaza Karanfil, Libya'nın gelişmiş sanayi ve üretim tesislerine sahip olmadığı için hemen hemen bütün temel ihtiyaçlarını dışarıdan karşıladığını belirterek, bu ülkeye her şeyi ihraç edebileceklerini anlattı.
Türkiye'nin başta mobilya, kağıt ve orman ürünleri olmak üzere, çelik, halı, kimyevi maddeler ve mamulleri, mücevher, hububat, bakliyat ve yağlı tohumlar gibi akla gelebilecek tüm kalemlerde ihracat yaptığını aktaran Karanfil, şu ifadeleri kullandı:
"Buna ilaveten Libya Türkiye'ye üç günlük deniz, iki saatlik de hava yolu mesafesinde. Dolayısıyla Libya'dan ithalat yapan firmalar için Türkiye, jeopolitik konumundan dolayı çok cazip bir konumda. Libya ile geçmişten gelen akrabalık bağlarımız devam etmekte. Libya'da Köroğlu kabilesi başta olmak üzere Kaplan Ailesi, Çakmak Ailesi ve Sakızlı Ailesi gibi köklü Türk aileler bulunuyor. Tahminlerimize göre 6 milyonluk Libya nüfusu içinde 1-1,5 milyonluk kesimin kökleri Türkiye'ye dayanıyor. Bugün Libya'da sokakta karşılaştığınız her 10 Libyalı'dan 8'inin üzerinde Türk tekstil ürünlerini görüyorsunuz. Evlerde Türk mobilyasının ağırlığı söz konusu. Din ve tarihi bağlar, jeopolitik durum göz önünde bulundurulduğunda Türkiye'nin Libya ile iş yapmaması için hiçbir neden yok."
"ÇİN'DEN KORONAVİRÜS NEDENİYLE DOĞACAK BOŞLUĞU DOLDURABİLİRİZ"
Karanfil, Çin'de ortaya çıkan koronavirüse de değinerek, "Libya ithalatında Çin'in payı yüzde 13 civarında. Çin'in hem Libya hem de Afrika ülkelerindeki payını, jeopolitik konumumuzun avantajlarını kullanarak ve süreç yönetimini doğru bir şekilde yaparak pekala lehimize çevirebiliriz." dedi.
Bu konuda imalatçıların ve üreticilerin imalat esnasında hammadde sıkıntısı çekmemesi için tüm tedbirlerin alınması çağrısında bulunan Karanfil, bu sayede hızlı ihracat artışı yakalayabileceklerini sözlerine ekledi.
Yıllık 2,7 milyon turisti ağırlayacak olan Yenikapı Kruvaziyer Limanı projesinde süreç başladı.
Türkiye'nin küresel kruvaziyer turizmi pastasından alacağı payı artırmak için planlanan önemli projelerden biri olan Yenikapı Kruvaziyer Limanı'nın, yıllık 2 milyon 700 bin yolcuya ev sahipliği yapması bekleniyor.
AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, 2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı'nda da yer alan Yenikapı Kruvaziyer Limanı Projesi'nin, Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci başladı ve ÇED başvuru dosyası halkın görüşüne açıldı. Projeye ilişkin halkın katılımı toplantısı, 10 Mart'ta düzenlenecek.
ÇED başvuru dosyasında yer alan bilgilere göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından İstanbul'un Fatih ilçesinde yapılması planlanan "Yenikapı Kruvaziyer Limanı"nın proje alanı toplam 220 bin 400 metrekare olacak.
Liman, yıllık 2 milyon 700 bin yolcuya hizmet verecek. Büyük kruvaziyer gemileri için 2, orta büyüklükteki kruvaziyer gemileri için 4 ve butik kruvaziyer gemileri için 2 yanaşma yeri olmak üzere limanın toplam uzunluğu yaklaşık 2 bin 540 metre olacak. Limanda aynı anda 8 kruvaziyer ağırlanabilecek.
Proje kapsamında yapılacak inşaat çalışmalarının yaklaşık 24 ayda tamamlanması ve limanın ekonomik ömrünün 50 yıl olması öngörülüyor.
Limana 600 ila 7 bin 500 yolcu kapasiteli kruvaziyer gemileri yanaşabilecek.
Söz konusu projenin inşaat aşamasında 150 kişi çalışacak. İşletme aşamasında ise 65 kişinin limanda, liman içinde yer alan ve kiraya verilecek olan kafeterya ve alışveriş ünitelerinde 100 kişi olmak üzere toplam 165 kişinin istihdam edilmesi planlanıyor.
Limanda 3 iskele inşa edilecek. Proje kapsamında bağlantı yolu, rıhtım ve kruvaziyer limanı için terminal binasıyla üst yapı tesislerinin konumlandırılması için 2 adet denize dolgu yapılacak.
Öğle saatlerinde 310 TL'nin üzerini gören gram altın, tüm zamanların rekorunu kırdı. Gram altın şu sıralar 309,7 TL'den işlem görürken, çeyrek altın 507 TL'den, cumhuriyet altını ise 2.083 TL'den satılıyor.
Gram altın, dün altının ons fiyatı ve dolar kurundaki düşüşe paralel değer kaybederek günü yüzde 0,2 azalışla 307,4 liradan tamamlamıştı.
Yeni güne değer kazancıyla başlayan altının gram fiyatı, öğlen saatlerinde yüzde 1'e yakın artışla 310 TL üzerinde işlem görerek yeni bir rekor kırdı. Gram altın saat 15.40 itibariyle 309,7 TL'den, çeyrek altın 507 TL'den, cumhuriyet altını da 2.083 TL`den satılıyor.
'KORONAVİRÜS EKONOMİK ENDİŞELERİ ARTIRIYOR'
Analistler, bugün itibarıyla koronavirüs salgınından dolayı ölenlerin sayısının 1.869'a yükseldiğini belirterek, Apple'ın salgın nedeniyle ilk çeyrekte ciro hedefine ulaşamayacağını bildirmesinin de ekonomik aktiviteye ilişkin endişeleri artırdığını kaydetti. Çin'deki yeni tip koronavirüsün etkilerinin bugün açıklanacak bazı makroekonomik verilerde gözlemleneceğini, bu nedenle piyasaların karışık bir seyir izlediğini ifade eden analistler, Suriye'deki gelişmelerin de risk algısını görece artırarak altın fiyatlarını yukarı yönlü desteklediğini söyledi.
'ONS ALTINDA 1.589 DOLAR DİRENÇ KONUMUNDA'
Analistler, teknik açıdan altının onsunda 1.562 doların destek, 1.589 dolar seviyelerinin direnç konumunda bulunduğunu, gram altında ise 305-310 lira bandının izlenmesi gerektiğini kaydetti.
Hafter güçlerinin Libya'da Türk gemisine saldırdığı iddiaları piyasaları hareketlendirdi. İddialar öncesinde 120 bin puanın üzerinde tutunmaya çalışan Borsa İstanbul, 119 bin 100 seviyelerine kadar çekildi, dolar/TL kuru 6,07'nin üzerini gördü.
Apple'ın açıklamalarının küresel piyasalardaki etkisiyle hafif ekside seyreden piyasalarda, Libya'da Türk gemisinin saldırıya uğradığı iddiaları satış getirdi.
Dünkü kapanışa göre 500 puan civarında ekside, 120 bin puanın hemen üzerinde seyreden Borsa İstanbul, iddiaların ortaya atıldığı 16:00 sularında başlayan satışlarla 119 bin 100 puana kadar çekildi. Saat 16:35 sularında BİST-100, yüzde 1,22 kayıpla 119 bin 310 puanda işlem görüyordu.
Hisse senetleri piyasalarında yaşanan hareketliliğe paralel olarak sınırlı da olsa dolar/TL kurunda yukarı yönlü hareket izleniyor. Gün boyu 6,06'lardaki kur 6,07'nin üzerini gördü. Dolar/TL kuru, 16:35'te 6,0695'ten el değiştiriyordu. Aynı dakikalarda Euro/TL kuru ise 6,5530'dan satılıyor.
Piyasaların gözü faiz kararında
Yurt içinde piyasalar yarın açıklanacak olan Merkez Bankası faiz kararı bekliyor. Piyasa uzmanları ağırlıklı olarak yarınki PPK sonrası faizlerde 25-50 baz puan aralığında faiz indirimi öngörüyor.
İstanbul’da 5 ton sahte içki üreterek kendilerine ait tekel bayisinde satan ve aynı zamanda piyasaya süren 5 kişilik çete operasyonla yakalandı. Baskında iki buçuk milyon adet orjinali ile bire bir benzerlik gösteren sahte bandrole de el koyuldu. Jandarma gerçek bandrolün ancak ‘Bandrollü Ürün İzleme Sistemi’ (BUİS) uygulaması ile anlaşılabileceğini belirtti
İstanbul’da sahte alkol üreterek yılbaşı öncesi piyasaya sürmeye hazırlanan çeteyi takibe alan İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri şüphelilere yönelik çalışma başlattı. Fatih, Silivri, Şişli ve Gaziosmanpaşa ilçelerinde faaliyet gösteren çete üyesi H.K., U.K.,N.G., M.U. ve D.K. isimli şahısları tespit eden ekipler teknik ve fiziki takip başlattı. Jandarma ekipleri Fatih’te faaliyet gösteren U.K.’nin sık sık kapalı bir otoparka giriş çıkış yaptığını tespit etti. Şüpheliyi suçüstü yakalamak için hazırda bekleyen ekipler, sahte içkileri almaya gelen U.K.’yi kıskıvrak yakaladı. Otoparkta bulunan ve şüpheliye ait olan iki araçta arama yapan ekipler, karton kutulara kolilenmiş ve satışa hazır vaziyette 2 bin 68 litre sahte votka, bin 744 litre sahte viski ile 680 litre sahte rakı ele geçirdi. Silivri’de yapılan eş zamanlı operasyonla da şüpheli N.G.’ye ait araçta arama yapıldı. Aramalarda 542 litre bandrolsüz içki bulundu.
İçkileri kendi bayilerinde satmışlar
Şişli’de düzenlenen eş zamanlı operasyonda ise kendine ait Tekel bayisinde sahte alkol satışı yaptığı belirlenen H.K. kıskıvrak yakalandı. Jandarma ekipleri bayinin arka kısmında bulunan lavabo kısmında, üzeri yer döşemesiyle kaplanmış gizli bir bölüm tespit etti. Kapağı açan ekipler, burada 140 litre sahte viski, 236 litre sahte rakı ve 154 litre sahte votka olmak üzere toplam 530 litre sahte alkol ele geçirdi.
Anlaşılması mümkün değil
Operasyonun Gaziosmanpaşa ayağında ise M.U. isimli çete üyesi, sahte olarak üretilen alkollere orijinal görünüm kazandırmak maksadıyla ürettiği bandrolleri D.K. isimli şahsa teslim ederken suçüstü yakalandı. Ekipler şüphelilerin kullandığı araçlarda da arama yaptı. Aramalarda M.U.’ya ait aracın bagajından iki buçuk milyon adet sahte TPDK bandrolü bulundu. Ele geçirilen sahte bandrollerin kontrolünü yapan ekipler bandrollerinin birebir aynı yapılmış olduğunu, vatandaşların ve esnafın sahte olduğunu anlamasının mümkün olmadığını sadece, TAPDK’ya ait ‘Bandrollü Ürün İzleme Sistemi’ BUİS uygulamasında sahte olduklarının anlaşıldığını tespit etti. Yakalanan 5 şüpheli çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Jandarma uyarı yaptı
Vatandaşlara sahte içki konusunda uyarılarda bulunan Jandarma yetkilileri; sahte içkinin görme kaybı başta olmak üzere birçok sağlık sorununa hatta can kaybına yol açabileceğini, yaklaşan yılbaşı nedeniyle vatandaşların daha dikkatli olması gerektiğini, özellikle otel, bar ve eğlence merkezleri ile restoranlarda içki şişelerinin gözleri önünde açılmasını istemelerini ve akıllı bandrolü detaylı bir şekilde inceleyerek bandrolü olmayan veya açılmış ürünleri satın almamalarını, ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından geliştirilen “Bandrollü Ürün İzleme Sistemi” mobil uygulamasını akıllı telefon ve tabletlerine yükleyerek kontrolünü yapabileceklerini belirtti.
DEİK Başkanı Nail Olpak "Dünyanın dört bir tarafına yayılan, bugün itibarıyla büyükelçilik sayısından biraz fazla, dünya üzerindeki ticaret müşavirliği sayısından da daha fazla noktaya yayılmış çok güzel bir network havuzu sunuyoruz" dedi.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, "Dünyanın dört bir tarafına yayılan, bugün itibarıyla büyükelçilik sayısından biraz fazla, dünya üzerindeki ticaret müşavirliği sayısından da daha fazla noktaya yayılmış çok güzel bir network havuzu sunuyoruz." dedi.
DEİK, küçük ve orta ölçekli işletmeler de dahil olmak üzere Türkiye'nin dört bir köşesinden DEİK'e katılacak yeni üyeleriyle hem ülke hem de dünya çapındaki etki sahalarını daha da genişletmek amacıyla "DEİK ile Ticari Diplomasi Yolculuğu" etkinliklerine Bursa'dan başladı.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odasında (BTSO) gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan DEİK Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Steven Young, 51 üyesiyle konsey için yoğun bir çalışma sergilediklerini söyledi.
Konseyin bu sene 5 konuya odaklandığını belirten Young, şu bilgileri paylaştı:
"Gümrük Birliği modernizasyonu konusunu iki hafta önce (Almanya Başbakanı) Angela Merkel'i ziyaretimde ciddi bir şekilde ele aldık. Küçük ve orta ölçekli işletmelerde dijital dönüşüm konusunda Almanya'daki BMW ile iş birliği yapıyoruz. İki yıl önce Türkiye ile Almanya arasında tarihi bir imza atıldı. İlk defa iki ülke ortak ekonomik faaliyet konusunda bir iş birliğine imza attı. Bugün devamı da geliyor. Karşı taraf ülkeyle birlikte üçüncü ülkelerde neler yapabiliriz? Burada Afrika ve Orta Doğu ülkeleri gündemimizde. Yani Türk ve Alman şirketleri bir araya gelip söz konusu diğer kıtalarda ortak iş yaparak güçlerini birleştiriyor."
DEİK Yönetim Kurulu Üyesi ve BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay da Türkiye'nin en büyük hedefinin dünyada en büyük 10 ekonomi arasına girmek olduğunu hatırlattı.
Bunun kolay bir yolculuk olmadığını vurgulayan Burkay, "BTSO olarak DEİK ile yurt dışında çok önemli faaliyetleri hayata geçiriyoruz. Fotoğrafın büyüğünü doğru tahlil edemedikçe kendi oyun planımızı kurmamız mümkün değil. Bugün sahip olduğumuz gücü ve kabiliyeti doğru hesaplayıp geleceği şekillendirecek yol haritamızı da hep birlikte çıkarmamız gerekiyor." dedi.
"146 ADET ÜLKE BAZLI İŞ KONSEYİ İLE FAALİYET GÖSTERİYORUZ"
Daha sonra, DEİK Başkanı Nail Olpak moderatörlüğünde, gazeteciler Hakan Çelik, Vahap Munyar ve Abdurrahman Yıldırım'ın katıldığı panele geçildi.
Panelde konuşan Olpak, iş dünyasına dış ticarette pusula görevi gören, yeni ufuklar açan DEİK'in 1985 yılında kurulduğunu anımsattı.
Ülkeler arası iş konseyleriyle faaliyet gösteren DEİK'in, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın talimatıyla başbakanlığı döneminde kurulduğunu anlatan Olpak, "Bugüne geldiğimizde tüm dünyaya yayılmış 146 adet ülke bazlı iş konseyi ile faaliyet gösteriyoruz. Bunun içinde Türkiye-Bulgaristan İş Konseyi de var. DEİK'e girdikten sonra öğrendiğim Yeşil Burun Adaları İş Konseyi de var. Dünyanın dört bir tarafına yayılan, bugün itibarıyla büyükelçilik sayısından biraz fazla, dünya üzerindeki ticaret müşavirliği sayısından da daha fazla noktaya yayılmış çok güzel bir network havuzu sunuyoruz." ifadelerini kullandı.
Olpak, sivil toplum kuruluşu olan DEİK'in Ankara, hükümet ve devletle bağlarının da olduğunu aktardı.
Sektörel değil ülke bazlı yapılandıkları için kendileri için güzel bir sinerji oluştuğunu söyleyen Olpak, şunları kaydetti:
"DEİK Yönetim Kurulu olarak iyi olduğunu düşündüğümüz faaliyetler içindeyiz ama bu faaliyetleri ne ölçüde duyurma konusunda aktifiz diye kendimize sorduk. Firmalar DEİK'ten nasıl faydalanabilir kısmını anlatmak için bu etkinliğin başlangıcını buradan yaptık. İkinci kısmı da ticari diplomasi diyoruz. Ülkelerin bugün geldiği nokta çerçevesinde ticaret ve diplomasinin beraber gitmesi gerekiyor ve burada sivil kanadın da aktif olması gerekiyor. Elbette siyasetçilerin, ülkeyi yönetenlerin yaptığı görüşmeler birinci planda ama sivil kanadın da sesinin yükseldiği çerçevede bunun etkilerini görüyoruz dediğimiz bir yapı var."
Ticari diplomasi, dış ticaret, ihracat ve ekonomi konularının ele alındığı panele, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz ve iş dünyasından temsilciler katıldı.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), lojistik şirketi Asyaport Limanı’na 12 milyon dolar tutarında kredi sağlandığını duyurdu.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan yapılan açıklamada, ilk transit konteyner limanı Asyaport’un kapasitesinin ve faaliyet işlevselliğinin artırılması için şirkete yatırım kararı verildiği belirtildi.
Bu amaçla, Asyaport’a 12 milyon dolar kredi sağlandığı bildirilen açıklamada, buna ilaveten Dünya Bankası’na bağlı Uluslararası Finans Kuruluşunun (IFC) da aynı seviyede bir yatırım ile söz konusu şirkete kredi imkanı tanıdığı hatırlatıldı.
EBRD açıklamasında, yatırımın şirketin Tekirdağ endüstri bölgesindeki faaliyetlerinin ve liman hizmetlerinin daha da etkin kullanılması ve kapasitesinin artırılması gibi alanlarda kullanılacağı kaydedildi.
EBRD, Türkiye'de 2009 yılından bu yana 302 projeye yaklaşık 12 milyar avro yatırım gerçekleştirdi.
Dolar/TL, güne yükselişle başlamasının ardından 5,9380'den işlem görüyor. Aynı dakikalarda euro 6,60'dan, sterlin ise 7,71'den alıcı buluyor.
Dün 5,93-5,94 dar bandında yatay bir seyir izleyen dolar/TL, günü önceki kapanışın hemen altında 5,9329'dan tamamladı. Dolar/TL, bugüne yükselişle başlamasının ardından saat 09.15 itibarıyla önceki kapanışın yaklaşık yüzde 0,1 üzerinde 5,9380'den işlem görüyor.
EURO VE STERLİN NE KADAR?
Aynı dakikalarda euro/TL yüzde 0,3 yükselişle 6,6050'den, sterlin/TL yüzde 0,1 değer kaybıyla 7,7185'ten satılıyor. Sterlin/dolar paritesi yüzde 0,1 azalışla 1,2995, avro/dolar paritesi yüzde 0,2 artışla 1,1120 seviyesinde işlem görüyor. Dolar endeksi ise önceki kapanışın yüzde 0,1 altında 97,4 seviyesinde bulunuyor.
'DOLARDA 5,95 ÖNEMLİ DİRENÇ SEVİYESİ'
Analistler, bugün yurt içinde ve yurt dışında veri gündeminin sakin olduğunu, teknik açıdan dolar/TL'de 5,95'in önemli direnç, 5,90'ın destek olarak takip edileceğini belirtti.
Asgari ücret zammının belli olmasıyla birlikte milyonlarca memur ve emekli vatandaş 2020 Ocak ayında maaşlara yapılacak zammı merak ediyor. Memur ve emekli maaşına yapılacak zam oranı enflasyon verilerine göre belirleniyor.
TÜFE’deki 6 aylık artış oranları, memur ve memur emeklilerinin enflasyon farkı ile eski SSK ve Bağ-Kur emeklilerine gelecek 6 ay için yapılacak zammı belirliyor. Her yıl ocak ve temmuz aylarında memur maaşlarına zam yapılıyor. Bu zam oranları TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranları kapsamında belirleniyor.
Kasım ayı enflasyon rakamları açıklandı ve memurların alacağı enflasyon farkı da belli olmaya başladı. Yılın ilk yarısının ardından Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım ayı enflasyonu toplamda yüzde 5.71 olarak gerçekleşti.
Aralık ayında TÜFE sıfır çıksa, yani hiç artmasa dahi emeklilere yılın başında yüzde 5.71 zam yapılacak.
Aralık ayı enflasyon rakamları 3 Ocak 2020 Cuma günü açıklanacak. Aralık ayı TÜFE rakamının açıklanmasının ardından memur ve emekli maaş zammı belli olacak.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yılbaşı öncesinde düzenlenen operasyonda 10 bin 404 şişe sahte içki ele geçirdi.
Yaklaşan yılbaşı öncesinde sahte içkilerin piyasaya sürüleceği istihbaratını alan Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri operasyon düzenledi. Operasyon öncesinde yapılan çalışmada, sahte içki üreten mekanların ve depoların tespit edilmemesi için farklı yöntemler denendiği tespit edildi. Gerçek TAPDK bandrollerinin merdiven altı yerlerde üretilen sahte içki şişelerine yapıştırıldığı ve orijinal süsü verilerek piyasaya sürüldüğü belirlendi. Yapılan çalışmaların ardından Tütün ve Mamulleri ve Alkollü İçki Kaçakçılığı Büro Amirliği ekiplerince Yenimahalle ve Kahramankazan ilçelerinde içki satışı yapılan 4 adrese baskın yapıldı. Mekanlarda yapılan aramalarda 70'lik ve 100'lük şekilde 10 bin 404 şişe sahte içki, 975 adet cinsel içerikli ürün ve 2 bin 175 adet puro ele geçirildi. 5 kişi gözaltına alınırken, 2 zanlının yakalanması için çalışma başlatıldı.
Ele geçirilen sahte içkilerin İstanbul ve Mersin illerinden gönderildiği ortaya çıktı.
Yerli otomobil üretimine ilişkin detaylar Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, yerli otomobil üretim tesisi Bursa'da kurulacak ve 5 ayrı modelde üretim yapılacak.
Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı'na göre, Bursa İlinde yapılacak olan elektrikli otomobil üretim tesisi yatırımına proje bazlı devlet yardımı verilmesine ilişkin ekli Kararın yürürlüğe konmasına karar verildi.
26 Aralık 2019 tarihli ve 1945 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı'nın eki olan Karar'ın 2. Maddesinde yatırımın niteliklerine yer verildi. Karar'da Proje bazlı olarak desteklenecek yatırımın kapsam ve niteliğine ilişkin olarak, yatırım yerinin Bursa ili, yatırım konusunun elektrikli otomobil üretimi, başlangıç tarihinin 30 Ekim 2019 ve yatırım süresinin başlangıç tarihinden itibaren 13 yıl olup yatırımın öngörülen sürede gerçekleştirilememesi halinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından bu sürenin yarısı kadar daha ek süre verilebileceği kaydedildi. Öte yandan, öngörülen toplam sabit yatırım tutarının 22 milyar TL olduğu belirtildi.
YILDA 175 BİN OTOMOBİL
Öte yandan, elektrikli otomobil üretiminde 5 ayrı model olacağı ve yıllık kapasitenin 175 bin adet olacağı bilgisi de Karar'da yer aldı. Ayrıca, üretim tesisinde 4 bin 323 kişinin çalışacağı ve 300 nitelikli personelin yer alacağı belirtildi.
YATIRIM DESTEKLERİ
Karar'ın "Destekler" başlıklı 3. maddesinde bu karar kapsamında desteklenen yatırım projesinin şu desteklerden yararlandırılacağı belirtildi:
1-Gümrük vergisi muafiyeti
2-KDV istisnası
3-KDV iadesi
4-Vergi indirimi (vergi indirim oranı yüzde 100, yatırıma katkı oranı yüzde 100, yatırım katkı tutarının yatırım döneminde kullanılabilecek oranı yüzde 100)
5- Sigorta primi işveren hissesi desteği (azami tutar sınırı olmaksızın 10 yıl)
6- Gelir vergisi stopajı desteği (10 yıl)
7-Nitelikli personel desteği (azami 360 milyon TL)
8- Faiz ve/veya kar payı desteği (gerçekleşen sabit yatırım tutarının yüzde 13'ünü ve ödenen faiz ve/veya kar payının yüzde 80'ini geçmemek kaydıyla, her bir kredinin kullanım tarihinden itibaren 10 yıl)
9- Yatırım yeri tahsisi
10-Alım garantisi
UYGULAMALAR
Karar'a göre; Nitelikli personel desteği, her bir nitelikli personel için asgari ücretin aylık brüt tutarının yirmi katını geçmemek üzere beş yıl süreyle uygulanacak. Ayrıca, alım garantisi, belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde DMO tarafından 31 Aralık 2035 tarihine kadar 30 bin adet elektrikli otomobil için uygulanacak.
ÇANAKKALE Boğazı'ndan geçen Alman Donanması'na ait F 220 borda numaralı savaş gemisi 'FGS Hamburg', liman ziyaretleri kapsamında Nara Limanı'na yanaştı.
Ege Denizi'nden bugün saat 08.00 sıralarında Çanakkale Boğazı'na giriş yapan Alman Donanması'na ait F 220 borda numaralı savaş gemisi 'FGS Hamburg', 09.15 sıralarında Çanakkale önlerinde oldu. Türk Sahil Güvenlik botunun eşlik ettiği savaş gemisi, Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait kurtarma römorkörleri yardımıyla Nara Limanı'na yanaştı. Alman savaş gemisinin liman ziyaretleri kapsamında Nara Limanı'na yanaştığı öğrenildi.
Merkez Bankası, politika faizini 200 baz puan düşürerek yüzde 14'ten yüzde 12'ye indirdi.
Merkez Bankası Aralık ayı Para Politikası Kurulu (PPK) kararını açıkladı. Buna göre yüzde 14 olan politika faizi 200 baz puan düşürülerek yüzde 12'ye geriledi. Merkez'den yapılan açıklamada, "Para Politikası Kurulu politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14'ten yüzde 12'ye indirilmesine karar vermiştir" denildi.
YENİ BAŞKANLA FAİZLER 1.200 PUAN DÜŞÜRÜLDÜ
Böylece eski Başkan Murat Çetinkaya'nın yerine göreve getirilen Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal'la birlikte 5 ayda faizler 1.200 puan indirime gidilmiş oldu. Uysal göreve geldiğinde faizler yüzde 24 seviyesindeydi.
Kurul'dan yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Son döneme ilişkin veriler iktisadi faaliyetteki toparlanma eğiliminin devam ettiğini göstermektedir. İktisadi faaliyetin sektörel yayılımındaki iyileşme devam etmekle birlikte yatırımlar zayıf seyrini sürdürmektedir. Rekabet gücündeki gelişmelerin olumlu etkisi sürerken küresel büyüme görünümündeki zayıflama dış talebi kısmen yavaşlatmaktadır. Net ihracatın büyümeye katkısı gerilerken, dezenflasyon süreci ve finansal koşullardaki iyileşmeyle birlikte ekonomideki toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir. Son dönemde belirgin bir iyileşme kaydeden cari işlemler dengesinin alınan tedbirlerin de katkısıyla önümüzdeki dönemde ılımlı bir seyir izlemesi beklenmektedir.
Küresel iktisadi faaliyetteki zayıf seyir ve küresel enflasyonun düşük düzeyi gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarını genişleyici yönde sürdüreceklerine dair beklentileri güçlendirmektedir. Mevcut küresel finansal koşullar gelişen ülke finansal varlıklarına yönelik talebi ve risk iştahını desteklemekle birlikte, korumacılık önlemlerinin ve küresel ekonomi politikalarına dair diğer belirsizliklerin gerek sermaye akımları gerekse dış ticaret kanalıyla oluşturabileceği etkiler yakından takip edilmektedir.
"ENFLASYONDA DÜZELME GÖRÜLMEKTEDİR"
Enflasyon görünümündeki iyileşme devam etmekte, enflasyon beklentilerinde genele yayılan bir düzelme gözlenmektedir. Türk lirasındaki istikrarlı seyrin yanı sıra iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimleri ılımlı seyretmektedir. Enflasyon başta olmak üzere makroekonomik göstergelerdeki iyileşme ülke risk primindeki düşüşü desteklemekte ve maliyet unsurlarının ılımlı seyretmesine katkıda bulunmaktadır. Enflasyonun ana eğilimine dair göstergeler, arz yönlü faktörler ve ithalat fiyatları enflasyon görünümünü olumlu etkilemektedir. Bu gelişmelere bağlı olarak, güncel tahminler yılsonu itibarıyla enflasyonun Ekim Enflasyon Raporu'nda verilen öngörülerin alt sınırına yakın gerçekleşebileceğine ve 2020 yılı için öngörülen dezenflasyon patikasına dair risklerin dengeli olduğuna işaret etmektedir. Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, politika faizinin 200 baz puan indirilmesine karar vermiştir. Gelinen noktada, mevcut para politikası duruşunun hedeflenen dezenflasyon patikasıyla uyumlu olduğu değerlendirilmektedir.
"MERKEZ BANKASI ELİNDEKİ BÜTÜN ARAÇLARI KULLANMAYA DEVAM EDECEKTİR"
Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyi ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır. Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır."
Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla, "Araştırmalar gösteriyor ki, yaklaşık yüzde 70'e yakın yatırımcı ya da hissedar veya bu alana yatırım yapmak isteyenler, şirketlerle birebir görüşmeyi en önemli kriter arasına alıyorlar.
Borsa İstanbul AŞ Genel Müdürü Mehmet Hakan Atilla, "Araştırmalar gösteriyor ki, yaklaşık yüzde 70'e yakın yatırımcı ya da hissedar veya bu alana yatırım yapmak isteyenler, şirketlerle birebir görüşmeyi en önemli kriter arasına alıyorlar. Dolayısıyla yatırımcı ilişkilerinin önemi artarak devam edecek." ifadelerini kullandı.
Yatırımcı İlişkileri Derneği (TÜYİD) tarafından bu yıl "Değişimden Değer Yaratmak" ana temasıyla sekizincisi düzenlenen "TÜYİD Yatırımcı İlişkileri Zirvesi" InterContinental İstanbul'da başladı.
TÜYİD'in yaptığı görevin önemli olduğunu dile getiren ve kendilerini kutlayan Atilla, yatırımcı ilişkileri anlamında, özellikle farkındalık yaratmanın anlamına dikkati çekti.
Atilla, şunları kaydetti:
"Ben yatırımcı ilişkilerinin ne olduğunu 2007 yılında öğrendim. Her ne kadar 70 ve 80'li yıllarda dünyada makbul ve kabul gören bir olgu olsa da, bizim bununla tanışmamız biraz geç oldu. O zaman görev yaptığım kurumun halka arzı vesilesiyle tanıştım, şunu fark ettim, biz aslında dünyanın geri kalanıyla özellikle yatırımcı profiline sahip kişilerle aynı dili konuşmuyormuşuz.
Biz kendimizi finansal alanlarda çok tecrübeli ve yetkin sanıyorduk ama onlarla tanıştığım zaman fark ettim ki aynı dili konuşmuyormuşuz. Yatırımcı ilişkileri bana aynı dili konuşmayı, onların bakış açısını anlamayı öğretti. Sadece finansal alanlarda değil, iletişimde de çok iyi olmayı öğretti. Dolayısıyla yatırımcı ilişkilerini bu anlamda kıymetli ve önemli buluyorum."
Her alanda olduğu gibi, yatırımcı ilişkilerinde de değişim ve dönüşümlerin olduğunun altını çizen Atilla, teknolojinin hayatın her alanına girdiği gibi buraya da girdiğini anlattı.
Atilla, "Algoritmik yatırım seçeneklerinden tutun yapay zekaya kadar bir çok alanda farklı açılımlar oluyor fakat hala araştırmalar gösteriyor ki, yaklaşık yüzde 70'e yakın yatırımcı ya da hissedar veya bu alana yatırım yapmak isteyenler, şirketlerle birebir görüşmeyi en önemli kriter arasına alıyorlar. Dolayısıyla yatırımcı ilişkilerinin önemi artarak devam edecek." diye konuştu.
Yatırımcı ilişkilerinde çalışan kişilerden şirketlerini tanıtırken Türkiye'nin anlatımına ve tanıtımına da katkı sunmaları ricasında bulunan Atilla, ancak birlikte başarılı olunabileceğini vurguladı.
Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan operasyonda bir araçta ve evde toplamda 200 litre şarap olduğu değerlendirilen alkollü içki ele geçirildi.
Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan operasyonda bir araçta ve evde toplamda 200 litre şarap olduğu değerlendirilen alkollü içki ele geçirildi.
Tekirdağ İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Tekirdağ'ın merkezi ilçesi Süleymanpaşa'da bulunan Yavuz Mahallesi'nde yapılan çalışmalarda TAPDK belgesi olmadan, açık olarak alkollü içki satışı yaptığı bilgisi edinilen R.A. isimli şahsın kullandığı araç durdurularak arama yapıldı. Araç içerisinde yapılan kontrollerde 155 litre şarap olduğu değerlendirilen alkollü içki ele geçirildi.
45 litre daha ele geçirildi
Polis ekiplerince arama kararına istinaden şahsın ikametinde yapılan aramalarda ise 45,5 litre şarap olduğu değerlendirilen alkollü içki ele geçirildi. Şüpheli şahıs R.A. hakkında 5607 Sayılı Kanununa Muhalefet suçundan işlem yapıldı.
Ticaret Bakanlığına bağlı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ekipleri, modern teknolojiyle geliştirilen cihazların da yardımıyla İstanbul Havalimanı'nda kaçakçılığa ve uyuşturucuya geçit vermiyor.
Ticaret Bakanlığına bağlı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü ekipleri, modern teknolojiyle geliştirilen cihazların da yardımıyla İstanbul Havalimanı'nda kaçakçılığa ve uyuşturucuya geçit vermiyor.
Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü, İstanbul Havalimanı'nda, yasa dışı ticaret ve uyuşturucu madde taşıyıcılığı ile mücadele kapsamında teknik cihaz kapasitesini güçlendirdi. Bu kapsamda ocak ayında "CT Tomografik Bagaj Tarama Sistemi" ile "Yutucu Tespit Cihazı"nın dış hatlar geliş terminalinde kurulumuyla çok sayıda kaçakçılık olayı önlendi.
Cihaz her yönden üç boyutlu görüntüler alınmasına imkan veriyor
CT Tomografik Bagaj Tarama cihazı, Türkiye'de ilk kez İstanbul Havalimanı'nda kullanılmaya başlandı. Sistem, 22 Ocak 2019'da Ticaret Bakanlığına bağlı Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğünce faaliyete geçirildi. Gümrük muhafaza memurlarınca kullanılan cihaz, valizlerin ve çantaların içindeki organik ve inorganik maddeleri net şekilde görüntülemeyi sağlıyor. Cihaz, valizlerin konumunu değiştirmeden 360 derece, her yönden ve üç boyutlu görüntüler alınmasına imkan veriyor.
Cihaz, ayrıca renk tanımlaması özelliğiyle de valiz veya çantanın içindeki maddeleri en ince detayına kadar gösteriyor.
7 saniyede tüm vücut taranabiliyor
Dünyada uyuşturucuyla mücadele devam ederken bu mücadeleye karşı uyuşturucu kaçakçıları da her gün yeni bir yönteme başvuruyor. Bu yöntemlerin başında ise uyuşturucu maddelerin, kuryeler vasıtasıyla başka ülkelere sevki geliyor. Kuryeler bu sevki, uyuşturucu maddeyi yutarak gerçekleştiriyor.
Bu nedenle söz konusu kaçakçılık yöntemiyle mücadele etmek için dünya genelinde başta havalimanları olmak üzere çeşitli alanlarda vücut tarama cihazları kullanılıyor.
Türkiye'de güvenlik güçleri tarafından "Yutucu kurye" olduğundan, vücudunda uyuşturucu madde taşıdığından şüphelenilen veya haklarında bu yönde ihbar alınan kişiler, ilgili personelin refakatinde sağlık kuruluşlarına götürülerek buralarda vücut taramasından geçiriliyor. Bu durum önemli bir zaman kaybına ve azımsanmayacak bir maliyete yol açıyor, tarama işleminden olumsuz bir sonuç elde edilmesi durumunda özellikle transit yolcular açısından ciddi mağduriyetler ortaya çıkıyor.
Türkiye'de ilk kez hem uyuşturucu maddenin tespiti hem de bu tür mağduriyetlerin önlenmesi amacıyla Gümrük Muhafaza Müdürlüğü tarafından İstanbul Havalimanı'nda "Yutucu Tespit Cihazı" kullanılmaya başlandı. Cihaz, "yutucu kurye" olarak adlandırılan kişilerin yutarak sakladıkları uyuşturucu maddeleri 7 saniye gibi kısa bir zamanda tespit ediyor.
Sigara, elektronik sigara, uyuşturucu ve silahı tespit ediyor
Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü memuru Halil Emre, İstanbul Havalimanı'nda kullanılan bu iki cihaza ilişkin, AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Emre, "Tomografik Bagaj Tarama Sistemi" ve "Yutucu Tespit Cihazı"nın Türkiye'de ilk defa ocak ayından bu yana İstanbul Havalimanı'nda kullanılmaya başlandığını söyledi.
Tomografik Bagaj Tarama Sisteminin, diğer x-ray tarama sistemlerinden farklı olarak herhangi bir müdahale yapılmadan 360 derece bagaj ve çantaları tarayabildiğine dikkati çeken Emre, "3 boyutlu görüntü vermektedir. Kaçakçılıkta kullanılan zula tabir ettiğimiz yerlerdeki maddeler, 3 boyutlu taramayla tespit ediliyor. Sistemimiz organik ve inorganik ayrımını yaparak sigara, nargile tütünü, elektronik sigara ve türevleri, alkol ile silah tespitlerinde kullanılmaktadır. Uyuşturucu maddeler ve haplar ile elektronik cihazlar, cep telefonu, saat ve altın tespitini de yapıyor." diye konuştu.
"Kaçak elektronik sigarayla mücadelede gücümüze güç katmaktadır"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın talimatları üzerine Türkiye girişi yasaklı olan elektronik sigara ve türevlerine karşı mücadelelerini arttırdıklarını kaydeden Emre, üç boyutlu tarama sayesinde elektronik sigara ve likitlerinin daha kolay tespit edildiğini vurguladı. Emre, "Kaçak elektronik sigarayla mücadelede gücümüze güç katmaktadır. Kurulduğundan bugüne kadar sistemimizle çok sayıda elektronik sigara ve türevi yakalandı. Ülkemize girişi yasak olduğu için direk el konuluyor." dedi.
Emre, hakkında ihbar bulunan, takip edilen veya risk analizine takılan yolcuların valiz ve çantalarının bu sistemlerle tarandığını belirterek, yurda kaçak sokulduğu tespit edilen ürünler hakkında kaçakçılıktan işlem yapıldığını dile getirdi.
"Yutucu Tespit Cihazı" hakkında da bilgi veren Emre, şunları ifade etti:
"Bu cihazımızın, bakanlığımız tarafından kamu düzeni ve toplum sağlığının korunması amacı esas alınarak alımının yapılıp İstanbul Havalimanı'nda kurulumu gerçekleştirilmiştir. Yutucu kurye olduğu şüphesi taşıyanlar, ihbar dahilinde olanlar ve hakkında kuvvetli şüphe bulunanlar taranmakta, vücutlarında sakladıkları uyuşturucu ve türevleri tespit edilebilmektedir."
TESK Başkanı Bendevi Palandöken “Perakende yasası bir an önce çıkmalı. 20 yıldır aynı yerdeler ama taşınma kampanyaları hep var” dedi.
TESK Başkanı Bendevi Palandöken, vatandaşı kandırmaya yönelik indirim kampanyaları hakkında konuşarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) açıldıktan sonra ilk olarak Perakende Yasası’nın konuşulması gerektiğini söyledi.
İndirim tuzaklarının sona erebilmesi için Perakende Yasasının bir an önce çıkarılması gerektiğini belirten Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Vatandaşı kandırmaya yönelik indirim kampanyalarının sona erdirilebilmesi için TBMM açıldığında ilk ele alınması gereken kanunlardan biri perakende yasası olmalı” dedi.
“KAPANIYORUZ AÇIKLAMASINA İNANMAYIN”
Vitrinlerde halkı yanıltmaya yönelik sloganların gelenek halinde geldiğinin altını çizen TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Vitrinlerde ‘Kapatıyoruz’, ‘Taşınıyoruz’, ‘Yenileniyoruz’ gibi mesajlarla halkı kandırmaya çalışanlar 20 yıldır aynı dükkanda hizmet veriyor. Bunlar ne taşınıyor ne kapatıyor ne de yenileniyor ama vatandaş olağanüstü bir indirim fırsatı varmış gibi alışverişe koşuyor. Bu mesajlar yasaklanmalı veya ‘Kapatıyoruz’ diye vitrinden mesaj verenler takip edilerek kapatmaları için yasal süre verilmeli. Bu süre sonunda dükkanını kapatmayana ceza kesilmeli” diye konuştu.
“İNDİRİM DÖNEMLERİNİN DIŞINDA İNDİRİM YAPILAMAMALI”
Eskiden yazdan kışa, kıştan yaza geçilirken sezon indiriminin yapıldığını ama günümüzde yılın 12 ayının da indirim sezonu haline geldiğini belirten Palandöken, “Kış indirimi veya yaz indirimi diye bir şey kalmadı. Bir bakıyorsunuz, yeni sezonun ürünleri vitrine çıktığı anda bile ‘Yeni sezon ürünlerinde indirim’ etiketleri asılıyor. Malın satış fiyatına yüzde 20 zam yapılıp etikete ‘sezon ürünlerinde yüzde 20 indirim’ yazılıyor. Yapılan her şey vatandaşı kandırmaya yönelik. Avrupa’da olduğu gibi indirim dönemlerinin başlangıç ve bitiş tarihleri önceden belirlenmeli ve hiçbir perakende işletmesi bu dönemlerin dışında indirim yapamamalı. Böylelikle gerçek fiyatlar neyse etiketlerde de bunlar yer alır ve hem vatandaşın kandırılmasının önüne geçilmiş hem de sektördeki haksız rekabet önlenmiş olur” ifadelerine yer verdi.
“50+20, 70 ETMEZ”
Vatandaşın en büyük kandırılma yönteminin de indirim oranlarında olduğunu vurgulayan Palandöken, “Vitrinlere baktığınızda sürekli ‘50+20’ ‘50+40’ gibi indirim oranlarını görüyorsunuz. Aralarında ‘+’ olan tüm indirim oranları vatandaşı kandırmaya yöneliktir. Zira iş indirime geldiğinde 50+20, 70 etmiyor. Yüzde 50 indirilmiş fiyatın üzerinden yüzde 20 indirim yapıldığında gerçek indirim oranı yüzde 60 oluyor. Aynı şekilde vitrinde ‘yüzde 50+20’ yazıp, yanına kasada ekstra yüzde 20 indirim dendiğinde vatandaş yüzde 90 indirim varmış gibi mağazaya koşuyor ama kasada ödeme yaparken ‘50+20+20’nin aslında yüzde 68’e geldiğini görüyor. Tüm bunlar vatandaşın indirim algısında yanılmasına yönelik satış stratejileridir. Aralarında ‘+’ yazan indirim oranları yasaklanmalı, gerçek indirim oranları neyse onun yazılması sağlanmalıdır. Bir başka sınırlama da indirime giren ürünlerin sayısında yapılmalıdır. Vitrinde ‘yüzde 70’e varan indirim’ yazdığı halde mağazaya girdiğinizde sadece tek bir üründe yüzde 70 indirim olduğunu görüyorsunuz. Oysa ‘yüzde 70’e varan indirim’ yazılan bir mağazada ürün çeşidinin en az yüzde 30’u bu oranda indirime girmiş olmalı” diye konuştu.
Limanlarda hava kalitesinin artırılması, atıkların kabulü, enerji tüketimi ve gürültü kirliliğinin azaltılması amacıyla imzalanan “Yeşil Liman Protokolü” kapsamında çevre dostu limanlar “Yeşil Liman” sertifikası almaya hak kazandı.
T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Türkiye Liman İşletmecileri Derneği’nin (TÜRKLİM) düzenlediği “Yeşil Liman (Green Port)” sertifika töreni 18 Temmuz perşembe günü Ankara’da gerçekleşti. Törene T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan da katılarak bir konuşma yaptı.
Deniz Ticareti Genel Müdürü Halil Yıldız’ın açılış konuşması ile başlayan “Yeşil Liman Sertifika Töreni” TÜRKLİM Yönetim Kurulu Üyesi Uygun Değirmenci’nin konuşmasıyla devam etti. Törene T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın yanı sıra Bakan Yardımcısı Selim Dursun ile üst düzey bürokrat ve liman yöneticileri katıldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Konferans Salonu’nda gerçekleşen Yeşil Liman (Green Port) Sertifika Töreni ile Yeşil-Eko Liman şartları ve kriterlerini yerine getiren; Altıntel Limanı, Hopaport, Limaş Limanı, Limak İskenderun Limanı ve Mardaş Limanı bu yıl sertifika almaya hak kazanırken; Aksa Limanı, Bodrum Kruvaziyer Limanı, Borusan Limanı, Ege Port, Evyapport, Kumport, Limakport, Marport, Petkim Limanı ve Solventaş Limanı’nına yenilenen sertifikaları takdim edildi.
“Yeşil Liman” sertifikası almaya hak kazanan limanlara sertifikalarının verildiği törende konuşan TÜRKLİM Yönetim Kurulu Üyesi Uygun Değirmenci limanların gelişimi ve operasyonlarında sürdürülebilir uygulamalar entegre edilmesi için “Yeşil Liman Protokolü”nün önemine vurgu yaptı. Değirmenci, konuşmasına şöyle devam etti: “Limancılık son yıllarda Denizcilik sektöründeki gelişmelere paralel olarak büyük değişikliğe uğramış, sadece verilen hizmet değil, verilen hizmet kalitesi de ön plana çıkmıştır. Bu kaliteyi belirleyen en önemli faktörlerden biri de limanın gelişimi ve operasyonlarında çevresel duyarlılığın artmasına yönelik sürdürülebilir uygulamalardır.
Çevresel kirliliğin azaltılmasına yönelik en önemli uygulamalardan biri olan yeşil liman politikası tüm üyelerimiz tarafından benimsenmiş ve bu yönde bakanlığımız tarafından yapılan çalışma ve uygulamalara zorlama olmadan gönüllü olarak iştirak edilmektedir. Zira yeşil liman uygulamalarının “doğal kaynakların korunması, kirliliğin azaltılması, yenilenebilir enerji ve geri dönüşümlü malzemelerin kullanımının artması ve limanların çevre üzerindeki zararlı etkilerinin azaltılması gibi faydaları” olduğunun bilincindeyiz. ‘Yeşil Liman’ sertifikası ile ödüllendirilen limanlarımızı, gelecek nesiller için attıkları bu büyük özveri için tebrik ediyoruz.”
Posta ve hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen eşyada, yalnızca gerçek kişiler adına gelen tek ve maktu vergiye tabi eşya için ayda en fazla 5 taşıma senedi sınırlaması getirildi.
Posta ve hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen ve posta idaresi ile hızlı kargofirmaları tarafından beyan edilebilecek eşya, yalnızca gerçek kişiler adına gelen tek ve maktu vergiye tabi eşya için ayda en fazla 5 taşıma senedi ile sınırlandırıldı.
Ticaret Bakanlığının posta ve hızlı kargo taşımacılığına yönelik Gümrük Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Yönelik Tebliği Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, karayoluyla hızlı kargo taşımacılığına konu eşyanın operatör yetkisi kapsamında gümrük işlemlerini yapmaya yetkili gümrük idareleri arasında yer alan "Halkalı Gümrük Müdürlüğü" ibaresi, "Muratbey Gümrük Müdürlüğü" olarak değiştirildi. Halkalı Gümrük Müdürlüğü, Çatalca'daki yeni gümrük kompleksinde Muratbey Gümrük Müdürlüğü olarak hizmet vermeye başlamıştı.
Posta ve hızlı kargo taşımacılığı yoluyla gelen ve operatör yetkisi kapsamında posta idaresi ile hızlı kargo firmaları tarafından beyan edilebilecek eşya, yalnızca gerçek kişiler adına gelen tek ve maktu vergiye tabi eşya için ayda en fazla 5 taşıma senedi ile sınırlandırıldı. Böylece tüzel kişiler açısından esneklik sağlanmış oldu.
Arnavutköy'de düzenlenen operasyonda, sahte içki ürettikleri iddiasıyla gözaltına altına 2 zanlı tutuklandı.
Arnavutköy'de düzenlenen operasyonda, sahte içki ürettikleri iddiasıyla gözaltına altına 2 zanlı tutuklandı.
İstanbul İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Arnavutköy'de sahte içki imal ettiği öne sürülen T.K ve B.T'yi takibe aldı.
Yapılan teknik ve fiziki çalışmaların ardından sahte içki imalathanesi olarak kullanılan adrese operasyon düzenleyen ekipler, şüphelileri gözaltına aldı.
Söz konusu adreste yapılan aramada, satışa hazır hale getirilmiş ve üzerinde Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu (TAPDK) sahte etiketleri bulunan çok sayıda sahte içki şişesi, sahte etiketler, 750 litrelik dolum ve damıtma tankı, çeşitli marka ve ebatlarda şişe kapağı ile alkol kokusunu önlemek için kullanıldığı belirtilen koku filtresi ele geçirildi.
Şüphelilerin koku filtresini, ürettikleri alkolün kokusunun çevreye yayılmasını engellemek için kullandığı belirlendi.
İşlemleri tamamlanan şüpheliler, sevk edildikleri adliyede tutuklandı.
Enerji Düzenleyicileri Bölgesel Birliği (ERRA), farklı düzenleyici yaklaşımları birleştiren en kapsayıcı küresel düzenleyici kuruluşlardan biri. Bu özelliği nedeniyle ERRA, enerji düzenlemesinin seçkin paydaşlarını her yıl ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı’nda bir araya getiriyor. Bu yıl 17 ncisi düzenlenecek ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı, 9-10 Ekim 2018 tarihlerinde Antalya’da üçüncü kez EPDK’nin ev sahipliğinde toplanacak.
17 nci ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı, hem Türkiye’den hem dünyadan enerji şirketlerini, düzenleyici kurumları, yatırımcıları, hükümet temsilcilerini, kamu kuruluşlarını ve sektör derneklerini bir araya getirecek. Bölgesel anlamda enerji düzenleme konferanslarının en iyisi konumunda olan konferans, düzenleyici kurumlar ile enerji sektörünün diğer paydaşları arasında oluşturulabilecek diyalog için mükemmel bir fırsat sunuyor. Konferans en güncel bölgesel konulara, sorunlara ve enerji sektöründeki gelişmelere odaklanmasıyla gerçek bir profesyonel etkinlik özelliği taşıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez’in Türkiye enerji sektörü hakkında kapsamlı bilgi vereceği 17 nci ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı’nda seçkin konuşmacılar ve panelistler aşağıdaki temalarda güncel bilgiler sunacak ve aktif tartışmalar yapacak.
Güçlendirilmiş Tüketiciler: Talep Tarafı Dinamiklerinin Geliştirilmesinde Düzenleyicilerin Rolü
Gaz Politikasında Yönelimler - Bölgesel ve Küresel Piyasalara Yönelik Perspektifler
Değişen Piyasa Koşullarında Arz Güvenliğinin Güçlendirilmesi
Konferansla ilgili diğer detaylar ve katılım için:
https://erranet.org/conference/investment-conference-2018/?tab=event-homeEnerji Düzenleyicileri Bölgesel Birliği (ERRA), farklı düzenleyici yaklaşımları birleştiren en kapsayıcı küresel düzenleyici kuruluşlardan biri. Bu özelliği nedeniyle ERRA, enerji düzenlemesinin seçkin paydaşlarını her yıl ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı’nda bir araya getiriyor. Bu yıl 17 ncisi düzenlenecek ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı, 9-10 Ekim 2018 tarihlerinde Antalya’da üçüncü kez EPDK’nin ev sahipliğinde toplanacak.
17 nci ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı, hem Türkiye’den hem dünyadan enerji şirketlerini, düzenleyici kurumları, yatırımcıları, hükümet temsilcilerini, kamu kuruluşlarını ve sektör derneklerini bir araya getirecek. Bölgesel anlamda enerji düzenleme konferanslarının en iyisi konumunda olan konferans, düzenleyici kurumlar ile enerji sektörünün diğer paydaşları arasında oluşturulabilecek diyalog için mükemmel bir fırsat sunuyor. Konferans en güncel bölgesel konulara, sorunlara ve enerji sektöründeki gelişmelere odaklanmasıyla gerçek bir profesyonel etkinlik özelliği taşıyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez’in Türkiye enerji sektörü hakkında kapsamlı bilgi vereceği 17 nci ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı’nda seçkin konuşmacılar ve panelistler aşağıdaki temalarda güncel bilgiler sunacak ve aktif tartışmalar yapacak.
Güçlendirilmiş Tüketiciler: Talep Tarafı Dinamiklerinin Geliştirilmesinde Düzenleyicilerin Rolü
Gaz Politikasında Yönelimler - Bölgesel ve Küresel Piyasalara Yönelik Perspektifler
Değişen Piyasa Koşullarında Arz Güvenliğinin Güçlendirilmesi
Konferansla ilgili diğer detaylar ve katılım için:
https://erranet.org/conference/investment-conference-2018/?tab=event-home
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz; 17.ERRA Yatırım ve Düzenleme Konferansı ve 9. Türkiye Enerji Zirvesi Açılış Töreni’nde konuştu.
EPDK olarak üçüncü kez ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı’na ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadıklarını belirten Başkan Yılmaz, ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı'nın, bölgesel enerji birlikleri tarafından düzenlenen konferansların en çok bilineni ve tüm sektörel paydaşların katılımına açık bölgesel bir konferans olduğunu söyledi.
17'nci ERRA Enerji Yatırım ve Düzenleme Konferansı'nın, bu yıl 9. Türkiye Enerji Zirvesi ile işbirliği içerisinde ve eş zamanlı düzenlendiğini belirten EPDK Başkanı: "Bölgesel enerjiyi küresel sinerjiye çevirmenin basamağı olarak gördüğüm bu zirvenin başarılı sonuçlar vermesini diliyorum. Biz de bu yıl EPDK olarak 17'nci yaşımızı kutluyoruz. 17'nci yaşımızda 17'nci ERRA konferansına ev sahipliği yapmak da ayrıca bir mutluluk" dedi.
Enerji piyasalarının işleyişinin her geçen gün karmaşıklaştığını vurgulayan Başkan Yılmaz bu durumun, piyasaları izleyen ve yönlendiren düzenleme kurumlarının görev ve sorumluluklarını da arttırdığına dikkat çekti.
EPDK olarak kendilerini sürekli gözden geçirdiklerini belirten Başkan Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Uzmanlığımızı, yetkinliğimizi, tarafsız ve bağımsız karar alabilme yetimizi güçlendirmek için çalışıyoruz. Bu tür çalışmaların beklenen sonuçları üretmesi için paydaşlarla sağlıklı iletişim ve etkileşim önemlidir. Zira bu tür çalışmalar, düzenleyici kurumların bağımsız karar alabilme imkan ve kabiliyetlerinin korunması ve geliştirilmesine bağlıdır.”
EPDK Başkanı; enerjide yeni şeyler söyleme vakti geldiğini, Türkiye’nin de köprü ülke olmak için değil enerjide ticaret merkezi olma hedefi için çalıştığını vurguladı. Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasasının açılması ile Türkiye’nin organize piyasada günlük olarak doğal gaz ticaretine başlayan ilk ülke olduğunu belirten Yılmaz, doğal gaz borsasının ilk bir aylık performansını açıkladı.
EPDK Başkanı Yılmaz: “Borsaya kayıt yaptıran toplam 43 lisans sahibinin 23’ü piyasada aktif olarak işlem yapmış, işlem hacmi 115 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Toplamda 73 milyon m3 doğal gazın ticareti söz konusu olmuş, bu miktarın 45 milyon m3’ünü ise BOTAŞ tarafından yapılan dengeleme amaçlı işlemler oluşturmuştur. Bu temel verilere göre Organize Toptan Satış Piyasası’nın ilk ayında piyasaya yüksek bir ilgi olduğunu, piyasamızın tasarımına uygun şekilde işlemeye başladığını, bir yandan dengeleme ihtiyacına cevap verdiğini bir yandansa lisans sahiplerimizin birbiri ile ticaret yapmasını sağladığını görüyoruz” dedi.
Önümüzdeki süreçte fiziksel ve finansal teslimatlı vadeli doğal gaz piyasası işlemlerinin de organize piyasaya entegre edilmesi için çalışacaklarını vurgulayan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz; Türkiye doğal gaz borsasında oluşan günlük referans fiyatın bölgemizdeki ülkeler arasındaki doğal gaz ticaretinde de fiyat oluşumuna katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, 7. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'ne katıldı. Kongrenin açılışında konuşan Başkan Yılmaz; Türkiye'de RES'lerin, elektrikte toplam kurulu gücün yüzde 8'ini, üretimde ise yüzde 7'sini oluşturduğunu söyleyerek, rüzgar santrali kapasitesinin de 238 ayrı tesisle toplam 6 bin 820 megavata ulaştığını kaydetti.
RES başvuruları için 47 adet bağlantı bölgesi genelinde 88 projeye 2 bin 950 megavat kapasite tahsis edildiğini belirten EPDK Başkanı Yılmaz, bu kapsamda yapılan yarışmalarda kurulu gücü 2 bin 907 megavat olan 84 adet projeye ön lisans verildiğini açıkladı.
Başkan Yılmaz, bunların dışında 789 megavat kapasiteli 20 adet ön lisansın daha bulunduğuna işaret ederek, "Yarışma yönteminin, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) bedelleri üzerinden eksiltme usulüne göre gerçekleştirilmesi sonucu, kapasite tahsis edilen 69 adet eksi teklif fiyatı vermiş projenin tamamının işletmeye girmesi halinde, YEKDEM portföyüne yıllık yaklaşık 125 milyon dolar, yani 10 yıllık 1 milyar 250 milyon dolar ödeme yapılmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Yılmaz, YEKDEM mekanizmasıyla sağlanan teşvik neticesinde Türkiye'nin RES kurulumlarında geçen yıl Avrupa'da üçüncü, dünyada sekizinci sırada yer aldığını belirterek, teşviklerin kapasiteyi artırdığına dikkat çekti.
Mevcut projelerle birlikte yakın dönemde alınacak ön lisans başvurularının bir kısmının da devreye girmesiyle RES'lerin elektrik üretimindeki payının yüzde 10'a yükseleceğini dile getiren EPDK Başkanı Yılmaz: "Önümüzdeki hafta içinde bin megavatlık RES YEKAön lisans başvurusunu tamamlamış olacağız" dedi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Gülefşan Demirbaş, Akdeniz Enerji Düzenleyicileri Birliği (MEDREG) başkanlığına seçildi.
Avrupa Birliğinin (AB) finansal desteği ve AB üyesi olmayan ülkeler de dahil olmak üzere 21 ülkenin katılımıyla, Akdeniz'deki enerji politikalarının belirlenmesinde rol alan MEDREG’in 26'ncı Genel Kurulu İstanbul'da gerçekleştirildi.
Gülefşan Demirbaş, MEDREG'in 2 yıl görev yapacak yeni yönetiminin belirlenmesi için düzenlenen seçimde yarıştığı, Ürdün Enerji ve Madencilik Düzenleme Komisyonu Kurul Üyesi Wejdan al Rabadi'nin seçimden çekilmesi üzerine, üye ülkelerin mutabakatı ile MEDREG Başkanı seçildi ve Türkiye'nin enerji alanında uluslararası görev yapan en üst düzey kadın yöneticisi oldu.
Demirbaş’ın göreve seçilmesinin ardından açıklama yapan EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, Bir çalışma arkadaşının MEDREG gibi bir kurumun başkanı olmasının Türkiye’de, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun nerelere geldiğini gösteren açık bir durum olduğunu ifade etti. Başkan Yılmaz: “Gülefşan Hanım’ı kutluyorum. Başarılar diliyorum ve zaten başarılı olacağını biliyorum. Bu kadar insanın katılım gösterdiği böylesi üst düzey bir toplantıda eğer Türkiye’den Gülefşan Hanım’ı başkan olarak görmek istemişlerse bu Türkiye’nin regülasyonda nereye geldiğinin çok önemli bir kanıtıdır” dedi.
Bu arada genel kurulda EPDK’nın uluslararası etkinliği açısından bir başka önemli adım daha atıldı. EPDK Doğal Gaz Dairesi Grup Başkanı Bağdagül Kaya Caner’in de MEDREG Gaz Grup Başkanlığı görevini yürütmesine karar verildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunu ziyaret etti. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ve Kurul Üyeleri ile bir araya gelen Bakan Dönmez’in ziyareti 1 saat sürdü. Basına kapalı gerçekleşen görüşmede enerji sektöründe yaşanan gelişmeler değerlendirildi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunu ziyaret etti. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ve Kurul Üyeleri ile bir araya gelen Bakan Dönmez’in ziyareti 1 saat sürdü. Basına kapalı gerçekleşen görüşmede enerji sektöründe yaşanan gelişmeler değerlendirildi.
Özbekistan Enerji Şirketi Uzbekenergo, Özbekistan hükümeti ve Dünya Bankası temsilcilerinden oluşan bir heyet, ülkelerinin enerji sektörünün geliştirilmesi ve modernizasyonu çalışmaları kapsamında Türkiye’ye geldi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının yanı sıra çok sayıda kurum ve kuruluşta temaslarda bulunan heyet, EPDK’yı da ziyaret etti. Özbekistan Enerji Şirketi Uzbekenergo Başkan Yardımcısı Jahongir Obidjonov başkanlığındaki Özbek heyeti; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu yetkililerinden EPDK’nın görev ve yetkileri ile birlikte Türkiye elektrik piyasasının gelişimine yönelik bilgi aldı.
Jahongir Obidjonov ziyaretin ardından yaptığı açıklamada EPDK’nın enerji alanındaki deneyimlerini öğrenmenin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek Özbekistan’ın enerji geleceğinde bu deneyimlerden istifade edeceklerini belirtti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından bu yıl 2.'si düzenlenen "Türkiye'ye Enerji Veren Kadınlar" ödülleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un katılımlarıyla Cemal Reşit Rey Konser Salonunda düzenlenen törenle sahiplerini buldu.
Emine Erdoğan törende yaptığı konuşmada, kadınların çalışma hayatında karar alıcı pozisyonlarda olmaları gerektiğini belirterek karar süreçlerinde kadınların eksikliğinin, tüm toplumu ilgilendiren bir noksanlık olduğunu ifade etti.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ise üreten, değer katan kadınların hikayelerinin bir geceye sığamayacak kadar dolu ve zengin olduğunu belirterek, "Bu hikayelerin baş kahramanları enerjinin güçlü kadınları, petrol sahalarında, maden ocaklarında çalışan, yönetim kurullarına başkanlık eden, hayallerinin peşinden giden enerjinin güçlü kadınları. Bizler bugün bu törenle sadece bu gerçeğe ayna tuttuk. Bu aynadan yansıyanlar aslında Türkiye'nin kadınları, enerjisi. Bizler bunun görünür kılınması için aracılık ediyoruz." diye konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak da "Sesimize ses kattığınız için teşekkür ediyorum. Bu platformu cinsiyet eşitsizliğine karşı konulan bir platforma dönüştüren herkese şükranlarımı sunuyorum." dedi. Kadına karşı şiddet ve cinsiyet adaletsizliği başta olmak üzere tüm sorunların çözümünün Türk kültür ve inancında var olduğunu ifade eden Albayrak, kadının toplumun en değerli parçası ailenin mimarı olduğunu, Türk kadınının hem Anadolu'da, Kurtuluş Savaşı'nda hem de 15 Temmuz'da mücadele verdiğini vurguladı.
Konuşmaların ardından yapılan ödül töreninde "akademi" alanındaki ödül Prof. Dr. Şule Ertan Ela'ya, "profesyonel" alanındaki ödül Kayserigaz Birim Yöneticisi Işıl Akkoç'a, "iş dünyası" alanındaki ödül Shell'den Dr. Selda Günsel'e, "geleceğe ilham veren kadın" kategorisindeki ödül milli yüzücü Sümeyye Boyacı'ya, "girişimcilik" alanındaki ödül Burcu Aydemir'e, "enerjide örnek şirket" kategorisindeki ödül Enerjisa Satış Perakende A.Ş. Üst Yöneticisi Ziya Erdem'e verildi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Strateji Geliştirme Dairesi Başkanı Gülefşan Demirbaş'a ise "jüri özel ödülünü" Emine Erdoğan takdim etti.
Etkinlik hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) bugün önemli bir ismi ağırladı. Ankara Valisi Vasip Şahin, EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’a nezaket ziyaretinde bulundu.
Yaklaşık bir saat süren ve basına kapalı gerçekleşen görüşmede Başkan Yılmaz, enerji sektörü ve EPDK’nın çalışmalarına ilişkin Vali Şahin’e bilgi verdi.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu daha fazla vatandaşımızın güneş enerjisinden yararlanmasını amaçlayan yönetmeliği tamamladı.
Yeni yönetmelik ile lisanssız elektrik üretimine ilişkin yönetmelik ve tebliğin birleştirilerek tek bir mevzuat altında işlemlerin yürütülmesi amaçlanırken; başvuru süreçleri, başvuruların değerlendirilmesi ve yeni kurulacak tesisler açısından ihtiyaç fazlası enerjinin değerlendirilmesi gibi hususlar yeniden düzenlendi. Bürokratik evrak ve süreçler basitleştirilerek kurumlarda geçen süreler kısaltıldı.
Yönetmelik; aynı bağlantı noktasını, tüketim tesisinin bağlantı anlaşmasındaki sözleşme gücünü, tüketim-üretim yönlü dağıtım bedellerini dikkate alarak tüketici açısından tüketimini en az maliyetle karşılıyor olmasına dönük bir anlayışla hazırlandı.
Lisanssız rüzgar ve güneş enerjisine dayalı başvuruların ancak TEİAŞ tarafından kapasite tahsisi gerçekleştirilmesi halinde kurulabildiği dönem sona erdi. Aynı ölçüm noktasında olmak, şebeke güvenliğini teknik yönden etkilememek ve yönetmelikte tanımlanan şartlar dahilinde artık herkes kendi üretim tesisini kurabilecek.
Getirilen aylık mahsuplaşma sistemi ile serbest tüketici olsun olmasın herkes; hafta içi veya gece tükettiği elektriği; gündüz veya hafta sonu ürettiği elektrikten karşılayabilecek… Böylece elektrik şebekesini bir nevi depo olarak kullanabilecek.
Konuyu değerlendiren EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz: “Yeni sistemde üretim yapmak isteyen kişilerin dikkat etmesi gereken en önemli husus; yatırımın geri dönüş süresini asgari seviyelere indirmek için tüketim gücü kadar değil tükettiği enerji miktarı kadar enerji üretebilecek tesisi kurmak olacak. Yani tüketicimiz “en fazla enerjiyi üretecek tesisi kurmalıyım” düşüncesi ile değil, “tüketim miktarımı karşılayacak en hesaplı tesisi kurmalıyım” düşüncesi ile hareket etmeli ” dedi.
Düzenlemenin önemine dikkat çeken Başkan Yılmaz şunları söyledi: “Güneşimiz her hane için, her ticarethane için, her sanayici için bir enerji kaynağı olsun istiyoruz. Yeni düzenleme ile her tüketicinin kendi enerjisini üretebilmesinin de yolunu açıyoruz. Güneş çatılarda yükselmeye devam ettikçe hem tüketici kazanacak hem de ülkemiz. Enerji Bakanlığımızın çok değerli katkılarıyla yaptığımız çalışmalar sonucunda ortaya koyduğumuz yeni düzenleme; sürekli gelişim gösterecek nitelikte, yatırım yapılabilir ve büyüme odaklı bir güneş piyasasının devamını sağlayacaktır inancındayım. Artık enerji ihtiyacımızı yerinde, daha etkin ve daha verimli şekle getirmek, tüketildiği yerde enerjinin üretilmesini sağlamaya çevirmemiz gerekiyor.”
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu; ülkemizde LPG sektörünün tanıtılması ve LPG sektörüne yatırım yapmak isteyen özellikle yabancı yatırımcılara yol göstermesi amacıyla “Türkiye LPG Piyasası Yatırımcı Rehberi” hazırladı. Kitapta Türkiye’nin temel iktisadi görünümü ve enerji kullanımına ilişkin istatistiki bilgilere değinilerek LPG sektörünün yapısı ve lisanslandırma süreçleri hakkında bilgiler de veriliyor.
Türkçe ve İngilizce olmak üzere iki dilde olan kitabın içeriği ve tasarımı EPDK personeli tarafından hazırlandı. LPG sektöründe faaliyet gösteren firmaların bilgi ve görüşlerinden de yararlanılarak hazırlanan kitabın ülkemizde LPG sektöründe yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı yatırımcılar için yol gösterici olması bekleniyor.
EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz’ın kitapla ilgili sözleri şöyle: “ Gururla ifade etmeliyim ki Türkiye bugün dünyanın en büyük 16. LPG pazarı. Otogaz kullanımı açısından dünyada Güney Kore’den sonra 2. sırada olan ülkemiz, otogazlı araç ve istasyon sayısı bakamından ise lider konumda. Böylesine büyük bir sektörün adil, öngörülebilir ve rekabetçi yapısını korumak kadar yerli-yabancı yeni yatırımcıların önünü açmak da büyük önem taşıyor. Türkiye ekonomisi ve enerji sektörünün yanı sıra LPG piyasasının işleyişi, lisanslandırma, fiyat oluşumu gibi sektörel bilgilerin de yer aldığı bu çalışma, LPG piyasamıza yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı yatırımcı için yol gösterici bir nitelikte hazırlandı. LPG piyasamızla ilgilenen bütün sektör temsilcilerinin ve yatırımcıların istifade edeceğine yürekten inanıyorum.”
Türkiye LPG Piyasası Yatırımcı Rehberi https://www.epdk.org.tr/Detay/Icerik/3-0-176-1002/lpgyatirimci-rehberi linkinden ulaşabilirsiniz.
Petrol fiyatları, Libya ve İran'da jeopolitik gerginliklerdeki artışın, yükselişin biraz aşırı olduğunu işaret eden teknik göstergelere ağır basmasının etkisi ile Kasım başından bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
Türkiye bugün dünyanın en büyük 15. LPG pazarı... Son 10 yılda otogaz tüketimi, artan araç sayısı ile birlikte yüzde yüzden fazla bir artışla 1 buçuk milyon tondan 3 milyon tonu aşmış durumda. Otogaz kullanımına baktığımızda ise dünya ile yarışan bir piyasamız var. Ülkemiz otogaz kullanımı açısından dünyada Güney Kore’den sonra ikinci sırada, Avrupa'da ise birinci sırada yer alıyor. Otogaz kullanan araç sayısı ve istasyon sayısı bakımından ise Türkiye dünya lideri.
EPDK Başkanı Yılmaz; akaryakıtta kredi kartına farklı fiyata ilişkin bir karar alınmasının söz konusu olmadığını belirtti. Başkan Yılmaz: "Kredi kartına farklı fiyat kararı BDDK'nın alanına girer. Kredi kartından ilave bedel alamazlar. Bu kanunda açıkça belirtilmiş. Nakit ödemeye ilişkin indirim kararına ise mevzuatta zaten bir engel yok” dedi.
Türkiye’nin enerji ticareti merkezi olma hedefi doğrultusunda büyük önem taşıyan Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasası, İstanbul’da düzenlenen törenle açıldı. Piyasanın açılması ile doğal gaz ticaret merkezi olmak için önemli bir adımı hayata geçiren Türkiye, fiyatlandırmada da etkin role sahip olacak.
2016 yılı Eylül ayında yayımlanan “2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı”nda Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun görev alanına giren önemli bazı noktalar bulunuyor. Bunlar;
Türkiye’nin enerji ticareti merkezi olma hedefi doğrultusunda büyük önem taşıyan Organize Toptan Doğal Gaz Satış Piyasası, İstanbul’da düzenlenen törenle açıldı. Piyasanın açılması ile doğal gaz ticaret merkezi olmak için önemli bir adımı hayata geçiren Türkiye, fiyatlandırmada da etkin role sahip olacak.